Hepimizi Bekleyen Büyük Tehlike Karşısında Ne Yapabilirsiniz?

Yapılan uluslararası çalışmalar, Türkiye’nin 2040 yılında en yüksek kuraklık riski barındıran ikinci kategorideki ülkeler arasında yer aldığını gösteriyor. Bununla birlikte, Türkiye’deki kullanılabilir su miktarı da son 2 yılda yüzde 10 azaldı. Türkiye için bu önemli risk karşısında şirketlerin, mümkün olan tüm iş süreçlerinde çevre dostu ve enerji tasarruflu uygulamaları benimsemesi son derece kritik bir önem taşıyor.

Uzmanlar, Türkiye topraklarının yarısında, aşırı yüksek ya da yüksek derecede su sıkıntısı görüldüğüne dikkat çekiyor. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, tarafından yapılan açıklamaya göre, Dünya Su Stresi Haritası'nda (WRI), 2040 yılına gelindiğinde ülkemizin su kıtlığı çekecek ve iklim krizinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olacak. Ayrıca ülkemizdeki yer altı sularının çok ciddi risk altında olduğu ve kuraklığı çok şiddetli şekilde yaşayacağı da ifade ediliyor. Su sorununda 17 ülkenin 'aşırı yüksek derecede' gösterildiği dünya ülkeleri arasında Türkiye 27'nci sırada, 'yüksek derecede' en riskli ikinci kategoride geliyor.

Hepimiz için önemli bir tehlikeye işaret eden bu karamsar tabloyu tersine çevirmek ise herkesin sorumluluk alarak çok yönlü ve kararlı bir mücadele göstermesini gerektiriyor. Bu noktada şirketlere de önemli bir rol düşüyor. Şirketlerin, bugün vereceği kararlar geleceğimiz üzerinde belirleyici etkilere yol açabilir. Mümkün olan tüm iş süreçlerinde ve uygulamalarında çevre dostu ve enerji tasarruflu uygulamaları benimseyen şirketler kuraklıkla mücadeleye önemli katkılarda bulunabilir.

Enerji krizinin çözümü için yenilikçi yaklaşımlar

İnsanlığın karşısındaki en önemli sorunlarından biri olan kuraklık ve enerji krizi karşısında yenilikçi girişimlerin artması önemli kazanımlar sağlayabilir. Özel sektör, bu konuda önemli farklar yaratabilir. Vodafone şirketlerinde Vodacom ile Güney Afrika’nın ulusal elektrik sağlayıcısı Eskom arasında yapılan iş birliği bu konuda güzel bir örnek teşkil ediyor. Güney Afrika'da türünün ilk örneği olan bu anlaşma kapsamında Vodacom, Eskom ile ülkenin enerji krizini çözme çabalarını hızlandırmaya yardımcı olacak ve Vodacom'un tüm elektriğini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etme hedefine önemli ölçüde katkıda bulunacak bir anlaşma imzaladı. Yenilenebilir enerji tedariki çözümlerinde yeni bir boyut olan Virtual Wheeling anlaşması, ülkede artan elektrik talebinin yol açtığı planlı elektrik kesintilerini çözme hedefine önemli bir katkıda bulunuyor. Bu yaklaşım sayesinde Vodacom, aynı şartlar ve koşullar altında Bağımsız Enerji Üreticilerinden (IPP) elektrik temin edebiliyor. Ülke genelinde 168 belediyede 15 bin alçak gerilim mobil sahasına sahip olan Vodacom büyüklüğünde bir şirketin IPP'lerden enerji sağlaması daha önce mümkün değildi. Vodacom inovatif bir yaklaşımla mülklerinin tüketimini Eskom'a toplama fikrini getirdi. Vodacom'un yan kuruluşu Mezzanine ve Eskom da Virtual Wheeling fırsatını Vodacom da dahil olmak üzere yeni işletmelere yaymak için yeni bir teknoloji platformunu birlikte geliştirdiler. Vodacom Grup CEO'su Shameel Joosub’un sözleriyle; Vodacom'un Eskom ile olan ortaklığı, Virtual Wheeling çözümünün, Güney Afrika’da ülke ekonomisini etkileyen enerji krizi çözümüne özel sektörün katılmasına olanak sağladığı için dönüşümsel bir nitelik taşıyor.

Red Enerji ile elektrik tüketiminizi %30'a kadar azaltabilirsiniz

İşletmenizin ölçeği veya faaliyet gösterdiği sektörden bağımsız olarak sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak somut adımlarla birçok sürecinizde enerji tasarrufunu ve enerji verimliliğini artırabilir, gezegenimizin geleceğine ve şirketinizin başarısına katkıda bulunabilirsiniz.