İnsanın insanla, toplumla, dünya geneliyle iletişimi söz konusudur. Her gün çevremizdeki kişilerle bireysel iletişim kurarız. Çevremizdeki insanları alışveriş merkezindekiler, okuldakiler, ofistekiler gibi gruplara ayırıp onlarla olan etkileşimi dikkate aldığımızda da toplumla iletişimimiz ortaya çıkar. İnterneti kullanarak dünya genelindeki bir çalışmanın parçası olduğumuzda ya bir bilgiyi, veriyi, görüntüyü küresel ağda paylaştığımızda veya bir film çekip kitap yazdığımızda da dünya geneli ile iletişim kurarız. İletişimi tek kaynaktan kitleye olan halinden çok daha etkileşimli bir hale sokan devrimin adı ise sosyal medyadır. Peki, sosyal medya tam olarak nedir ve günümüz insanı sosyal medya ile neler yapabilir?
Sosyal Medya Nedir?
İnternet teknolojisinin sunduğu ürünlerden biri de sosyal medyadır. İnternetin interaktif yapısını fark eden girişimci beyinlerin 1990’lı yılların sonlarında geliştirdiği ağlar, birer ikişer birbirini izlemiş ve kitle iletişimi için yeni bir dönem başlamıştır. Sosyal medya, bir ağdır. Söz konusu ağ içinde dünya genelindeki her bir insan diğerleri ile anlık olarak iletişim kurabilir. Görsel alışverişi, video paylaşımı, metin ve tablo iletimi ile gerçek bir iletişim ve içerik bağlantısı ağı ortaya çıkar. Her insan içerik üretebilir ve bu içerikleri diğerleri ile paylaşabilir. Bir konu hakkında yorum yapmak, belirli bir alanda detaylı bilgi paylaşmak, video ya da görsel sunmak, bir tartışmaya veya anket başlatmak gibi yüzlerce farklı seçenekle iletişim sağlanabilir. Sosyal medyanın akademik anlamda tanımına da bakalım. Belki de onu yeterince iyi tanımıyoruz.
Sosyal Medyanın Tanımı
Sosyal medya; zaman ve mekan sınırlaması olmadan dijital ortamda sağlanan interaktif iletişim şeklinde tanımlanıyor. Bu basit tanımın yanında akademik kaynaklar daha detaylı bir tanım yapıyor. 2013 yılında yayınlanan bir kitapta sosyal medya şöyle tanımlanıyor: Sosyal medya; kullanıcıların bilgi, düşünce, kişisel mesaj ve video gibi diğer içerikleri
paylaşmak üzere, elektronik iletişim araçları yoluyla yaratmış oldukları çevrimiçi
toplanma şeklidir. Peki, bugün içinde kaybolduğumuz bu geniş ağ sanıl ortaya çıktı ve gelişti, hiç merak ettiniz mi?
Sosyal Medya Nasıl Gelişmiştir?
İlk sosyal ağ, 1960’larda ortaya çıktı. Ancak 1990’lara kadar gelişme gösteremedi. 1990’lı yıllarda interneti olan ve bir bilgisayarı olan kişiler, sohbet odalarına girip hiç tanımadıkları kişilerle iletişim kurmaya başladılar. Bu sohbet odaları o kadar çok ilgi gördü ki sürekli olarak yenileri ve daha gelişmiş versiyonları çıktı. Müzik paylaşımına odaklanan MySpace ise daha sonra bireysel yaşamdan kitle iletişimine, markalaşmadan ünlü olmaya giden yolları bir bir değiştirecek olan Facebook’a ilham verecekti. Facebook’un yakaladığı başarı, diğer uygulama geliştirici beyinlere motivasyon oldu. Youtube, Flicr, Twitter, Foursquare, Instagram, Linkedin gibi yeni ve güçlü iletişim alanları oluştu.
Gelişen sosyal medya ile çok şey değişti. Öncelikle kişilere ve kurumlara ulaşmak kolaylaştı. Şeffaf iletişim süreci başladı. Yeteneklerin görünürlüğü arttı. Ayrıca dünya artık çok daha küçük. Sizden çok uzaklardaki bir yaşamı deneyimlemeniz o kadar da zor değil. Tabi siz bi’ de metaverse’ü görün :) Meta evren yaşama entegre olduğunda kim bilir neler nasıl bambaşka olacak…
Sosyal Medya Türleri Nelerdir?
Sosyal medya denince akla hemen bazı popüler sosyal ağlar geliyor. Aslında sosyal medya, interaktif bir iletişim ağı. Dolayısıyla bir yazılım altyapısı üzerinde geliştirilmiş olan sosyal ağlar binlerce farklı versiyonla kullanıcıya sunulabilir. Burada önemli olan kullanıcının bu ağlara ilgi göstermesidir.
Sosyal Medya vs Geleneksel Medya: Farklar Nelerdir?
2000’li yılların başlarına kadar iletişim tek yönlüydü. Bilgiyi dağıtan kaynaklar ve alan kitleler şeklinde bir akış sözkonusuydu. İlk sosyal ağların ortaya çıkması ve kitlelerin bu ağlarda veri paylaşımına başlaması ile iletişim yönü, ezber bozacak şekilde değişti. İçeriği alan yani kullanan kitlenin kendisi aynı zamanda içeriği üreten ve yayan da oldu. İşte bu durum, dengeleri temelinden sartı. Peki, bunun sonucunda geleneksel medya ile sosyal medya arasında ne gibi farklılıklar ortaya çıktı, madde madde bakalım.
1. İçeriğe Erişim
Geleneksel medya araçlarından sunulan içeriğe erişmek için televizyon sahibi olmak ya da gazete almak gerekirken sosyal ağlardaki içeriğe ulaşmak için online olmak yeterli.
2. İçerik Kaynağına Erişilebilirlik
Bir gazetenin köşe yazarına, ana akım medyadaki haber spikerine, film yıldızına erişmek ve sunduğu içerikle ilgili etkileşimde bulunmak oldukça zorken sosyal ağlarla kaynağa ulaşmak herkes için mümkündür.
3. İçerik Üretme Kolaylığı
Her isteyenin herhangi bir alanda içerik üretebildiği sosyal ağlar, farklı konularda fırsatlara ulaşamamış ama başarılı kişilerin görünür olmasını sağladı. Sosyal medyanın geleneksel medyadan ayrılan ve fark yaratan tarafı da budur. Örneğin 80 milyon insan arasından sadece birkaç kişi bir gazetede köşe yazarı olup gündemi yorumlayabilirken sosyal medyada isteyen herkes bunu yapabilir. Gerçekten iyi yapan ya da etkileyici olmayı başaran da öne çıkar.
4. Güncellik
Geleneksel medyada içeriğin sunumu için saatler ve bazen de günler süren bir hazırlık ve onay süreci söz konusudur. Bu da içeriğin güncelliğini yakalamayı zorlaştırır. Ancak sosyal medya ile anlık olarak gündemi yakalamak mümkün hale gelir.
5. Revize Kolaylığı
Geleneksel medyada tekzip yayınlamak dışında sunulan içerikte değişiklik yapmak mümkün değildir. Oysa sosyal medyada paylaşılan tüm içerikler için kolayca revize yapılabilir.
6. Özgür Ortam
Son yıllarda dünya genelinde bazı kısıtlama çalışmaları yapılıyor olsa da sosyal medya, geleneksel medyaya göre çok büyük bir özgürlük alanıdır. Bu da denetimsizlikten kaynaklı olumsuzlukları beraberinde getirirken kişilerin herhangi bir konuda daha özgür bir biçimde düşüncelerini ifade etmelerini sağlar.
Sosyal Medyayı Kullanın!
Farklı ilgi alanlarından ve farklı ihtiyaçlara sahip milyonlarca insanın bir arada olduğu sosyal ağlar, insanlara ulaşmak için müthiş bir fırsat sunar. Sosyal medyayı sadece başkalarının yaptıklarını izleyerek kullanmak da bir seçenek ama size faydalı olacak bir biçimde kullanmak, hayatınıza fark yaratabilir. Nasıl mı, hemen birkaç ilham verici örnek verelim.
- Uzmanlığınızı Paylaşın!
Bitki besinleri üzerine bir tez mi yazdınız ya da arkeoloji bölümünde öğrenci misiniz, neden bilgi ve deneyiminizi paylaşmıyorsunuz? Mesela arkeolojik kazıların nasıl yapıldığını merak edenler için kazıdan canlı yayın yapabilirsiniz. Benzer şekilde bitki besinleri hazırlama konusunda uzmanından tarifler sunabilirsiniz.
- Öğrenmek Bedava!
Eskiden bir konuda bilgi edinmek için okula ya da kursa gitmek gerekirdi. Şimdi, işinde uzman kişilerin paylaştığı videolarla bir konuda öğrenmek, gelişmek hatta uzmanlaşmak bile mümkün.
- Yeteneklerinizi Gösterin!
Yetenek, keşfedilmeyi bekler. Ama öyle tesadüfen ünlü bir menajer ile karşılaşıp hayatınızın değişmesini beklemenize gerek yok. Yetenekli olduğunuz alanda sosyal medyadan paylaşım yapabilirsiniz. Bu hem yeteneğinizi geliştirmenize yardım eder hem de başkalarının sizi keşfetmesi için fırsat yaratır.
Sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmak, yaşamınıza değer katabilir. Güncel olanı öğrenmek, yeteneklerinizi geliştirmek, bilgi edinmek ya da bir konuda kendinizi daha iyi kılmak üzere sosyal medya araçlarını kullanabilirsiniz. Bebeğinize en güzel ninniyi çalmak, çok keyifli bir davet sofrası hazırlamak, yaptığınız işi ya da ürünü milyonlarca insanla paylaşmak sosyal medyadan yararlanarak yapabileceklerinizden sadece birkaçı. İnternetten yemeden sosyal medya kullanmak isteyenler için bu, Sınırsız Uygulamalar ile mümkün. Vodafone Red’li olarak sosyal medya kullanımında internetinizi daha verimli kullanabilirsiniz. Örneğin Sınırsız Sosyal Medya paketi ile sosyal medya uygulamalarını kullandığınızda internet kotanızı tüketmezsiniz.
Sosyal medya tanımı için akademik kaynak olarak Castells, Manuel (2013). Ağ Toplumunun Yükselişi- Enformasyon Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları adlı çalışmadan yararlanılmıştır.