Dijital dönüşüm sürecinde işletmeler dijital araçları nasıl kullanmalı

Dijital dönüşüm sürecinde işletmeler dijital araçları nasıl kullanmalı

Pandemi öncesinin ilgi çekici terimi olan dijital dönüşüm, pandemi sürecinde hız kazanarak şirketlerin beş altı yılda tamamlaması gereken yolculuğu sadece aylar içinde gerçekleştirdiği bir alana dönüştü. Bu durum, artık dijital dönüşüm yerine dijitalleşme ve dijital araçları kullanarak iş yapmaktan bahsetmemize neden oluyor.

 

Dijital olgunluğun üst seviyelerine ulaşmış şirketlerin kendi dijital araçlarını ve iş yapış tarzlarını yaratması kadar Türkiye genelindeki dijital olgunluk düzeyine bakıldığında trend belirleyen dijital olanakları kullanarak işine geliştirmek de bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Burada başarı için kritik nokta, artık eskiden yaptığınız işi dijital dönüşüme uğratarak daha verimli hale getirmek için dijital dönüşüm projesi gerçekleştirmek değil; pandemi sonrasının arz/talep dengelerine göre yeni dijital akışlar oluşturmak. Dijital dönüşüm yerine dijitalleşme ve dijital araçlar terimlerini kullanmamın nedenini de bu değişim oluşturuyor.

 

Dijital dünyada kalıcı sistemler kurmak kadar deneme yapıp işe yaramayanlardan vazgeçmenin de geçer akçe olduğunu hatırlatayım. Dijitalleşmenin temel hedefinin ve yararının hayatı kolaylaştrımak olduğunu ve ne kadar etkileyici olsa da buna hizmet etmediği ortaya çıkan ürün ve hizmetlerden vazgeçilmesi gerektiğini aklınızda tutun. İş süreçlerini optimize eden ve yeni üretim modellerini destekleyen dijitalleşme, akıllı makineleri ve makine öğrenmesi/derin öğrenme sistemleri ile maliyetleri aşağı çekerken verimliliği artırmayı sağlıyor. Vodafone Business gibi yapıların servis olarak sunduğu paket ve özelleştirilmiş çözümler, bütün bu olanakları bahsettiğim gibi sınamayı ve işe yaramadığında vazgeçmeyi sağlaması ile hiçbirimizin içine doğmadığı bu yeni normalde yeni olanakları daha düşük maliyet ve riskle denemeye olanak tanıyor. Geleneksel alışverişin temel motiflerinden biri olan denemeden almamanın dijital dünya normlarına uyarlanmış biçimi olan bu servis yaklaşımı, hem işinize en iyi uyan hem de üzerinizde en şık duran çözümü bulma olanağını önünüze seriyor.   

 

Şimdi önümüzdeki yıllarda büyük ekonomik hacimler yaratacak olan dijital araçlara ve bunlara bağlı iş modellerine bir göz atalım.

 

Yapay zeka: 2030’da 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşturacağı ya da başka bir deyişle küresel ekonomiye bu kadar ek katkı yapabileceği belirtilen yapay zeka, ayakta kalmak ve büyümek için şirketlerin dikkate alması ve iyi kullanması gereken bir dijital aracı oluşturuyor. 2020’de bu tespit yapılırken ortaya çıkacak ekonominin, dünya büyümesinin itici gücü olan Çin ve Hindistan ekonomilerinin hasılalarının toplamından büyük olduğu ifade ediliyordu. Bununla birlikte pandemi sonrası ekonomik koşullara bakıldığında yapay zekanın katkısının bu büyüklükten ziyade ekonomide ve talepte gelecekte yaşanacak değişimi öngörerek yapılan işe göre üretim veya stoğu kontrol etmek olacağını söyleyebiliyorum. Bu şekilde şirketler nakit akışlarını ve bütçelerini kontrol altında tutabilecekler. Şirketleri yaşatan ve öldüren asıl etkenin nakit akışı olduğunu sürekli dile getiriyorum. Nakit akışı, insandaki kan basıncına yani tansiyona benziyor ve yapay zekanın geleceği tahmin etmek için kullanılması işletmenizin öldürücü olabilecek tansiyon problemi yaşamasını engelleyecek bir ilaç olarak kullanılabilir. Şirket içindeki ve dışındaki veriyi analiz ederek şirket yönetimi için öneriler oluşturabilecek yapay zeka aynı zamanda chatbot ve kendi kendine öğrenen algoritmalar olarak işleyişi katıldığında iş süreçlerinin otomasyonu konusunda etkili bir araç oluşturabilir.

 

Büyük veri: Şirketlerin insan kaynakları, binaları, taşıt araçları ve envanterlerinde yer alan diğer varlıklarına verinin eklenmesi yeni değil. Şirketler “aslında ne olduğunu” anlamak için bu veriyi uzun zamandır kullanıyor ancak pandeminin alışıldık ya da rutin olan şeyleri değiştirmesinin ardından büyük verinin farklı kullanımı gündeme geliyor. Eskiden büyük veri üzerinde en sevdiğim analiz, birim maliyet hesabıydı. Birçok şirket karlı sandıkları bir işte görünmeyen maliyetler nedeniyle zarar ettiğini görüp iş yapış biçimini değiştirdi, o işten vazgeçti veya fiyatı yükseltti. Yeni dönemde büyük verinin kullanımı, pazarlamanın optimizasyonu, stok yönetimi ve pazarlama analizini konu almakla birlikte daha büyük ölçüde değişen iş ortamını anlamak ve daha doğru sonuçları elde etme hedefine yönelecek. Pandeminin normali ciddi biçimde değiştirmesi, büyük veri analizinin daha karlı operasyon yürütülebilecek niş alanlar yaratma gibi konulara odaklanmasını getirecek. Bunu yaparken verinin olabildiğince çok noktadan toplanması ve katma değer yaratacak incelikleri tespit etmek için kullanılması gerekecek. Bu şekilde toplanacak veri şirketler için elektriğin günlük hayatta oynadığı rolü oynayacak ve operasyonlarını daha karlı yürütmeleri için gereken enerjiyi sağlayacak.

 

Akıllı telefonlar: Verinin olabildiğince çok saıyda noktadan toplanması ihtiyacı, akıllı telefonların merkezinde yer aldığı iş modellerini hayatımıza daha fazla sokuyor ve sokacak. IoT sistemleri ve diğer on milyarlarca bağlı cihazın bulunduğu ekosistemde akıllı telefonlar, iletişim özelliği taşımaları ile sadece verinin akışının değil, karşılıklı iletişimin de aracı olma rolünü güçlendiriyor. iPhone 12’de gelen promosyon kısa mesajlarına tıkladığımda siteye bağlanırken konumu kullanma isteği alıyorum. Bu, kişiselleştirilmiş servis için daha iyi bir zemin hazırlama çabasını ortaya koyuyor. Konumunuzu bilen bir restoran siparişinizi alacağınız anda en iyi koşulda hazırlayabilir ya da sağlık hizmeti alırken sağlık kuruluşuna gittiğinizde hiç beklemeden tedavi göreblirsiniz. Gelişen e-ticaret ve sosyal ticaret, akıllı telefonlardaki veriyi ve iletişim kapasitesini işinizin daha önemli bir parçası haline getirebilir.

 

Sosyal ağlar: Akıllı telefonların gelişen özellikleri ve yeni nesil uygulamalar bu cihazların günlük hayatımızdaki yerini genişletirken sosyal ağlar, kullanıcı topluluklarının en fazla güvendiği medya kanalı haline geliyor. Geçmişte kullanıcılar asıl olarak şikayet için sosyal medyayı kullanırken günümüzde bu mecra, tüketicilerin olumlu deneyimlerini ve ürünler ile şirketler hakkında bilgiyi de paylaştığı bir ortama dönüşmüş durumda. Bu nedenle sosyal ağların işletmeler için taşıdığı önem artıyor. Sosyal ağlar şirketlerin tüketicilerle kişisel ilişki kurmasını, tüketicilerin ihtiyacını daha iyi anlamasını ve şirkete daha büyük güven oluşturmasını sağlıyor. Bunun aracılığını da akıllı telefonlar ve onların üzerindeki uygulamalar yapıyor.

 

Bu beş konu, işletmelerin cep telefonlarından başlayıp telekomünikasyon operatörleri üzerinden bilgi sistemlerine ulaşan bir süreci kurgulaması gerektiğini gösteriyor.  

 

 

Kerem Özdemir

23 Nov 2022