İletişim ve Haberleşme Alanında İz Bırakan Kadın Mucitler

İletişim ve Haberleşme Alanında İz Bırakan Kadın Mucitler

Bilimin pek çok alanında olduğu gibi iletişim ve haberleşmede de kadın bilim insanları çığır açan buluşların altına imza attılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle iletişim ve haberleşme alanının evriminde kilit roller oynamış kadın bilim insanlarını daha yakından tanıyalım.

 

Her ne kadar mucit deyince genelde hep erkek bilim insanları akla gelse de keşifleri, cesaretleri, zekaları ve mücadeleleriyle toplumda ve dünyada önemli değişimlere yol açan, çığır açan kadınlar tarih boyunca önemli rol oynadılar. Bulaşık makinesinden (Josephine Cochrane) filtre kahveye (Melitta Bentz), otomobil cam sileceğinden (Mary Anderson) güneş enerji sistemlerine (Maria Telkes) kadar kullandığımız, hayatımızı kolaylaştıran pek çok cihazı ya da sistemi kadın bilim insanları icat etti.

Yaşamı kolaylaştıran bu ve daha birçok icadın yanı sıra, iletişim ve haberleşme alanında da pek çok önemli gelişmenin, buluşun altında kadınların imzası var. İlk bilgisayar yazılımcısının bir kadın olması (Ada Lovelace) gibi iletişim alanında da telefon santralleri, Wi-Fi, ağ güvenlik sistemi gibi kilit teknolojiler kadın bilim insanlarının eseri. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde iletişim ve haberleşme alanında çığır açan, bilim ve teknolojinin evriminde kilit roller oynamış bu bilim insanlarını daha yakından tanıyalım.

 

  • Hedy Lamarr – Wi-Fi

1914’te Avustralya’da doğan Hedy Lamarr, aslında bir aktristi. Herhangi bir teknoloji eğitimi almamış olsa da kendi kendini geliştirerek İkinci Dünya Savaşı sırasında bu alanda çalışmaya başladı ve Wi-Fi ile Bluetooth teknolojilerinin ilk adımlarını attı.

Donanmanın radyo kontrollü sistemlerde zorluk yaşadığını duyması üzerine eksen güçlerinin radyo mesajlarını çözmesini zorlaştıran, frekansları sürekli değiştiren bir sistem yaratmayı, donanmanın sistemini daha gizli hale getirmeyi hedefleyen çalışmalar yaptı ve frekans atlamalı spektrum (Frequency Hopping Spread Spectrum-FHSS) adlı teknolojiyi geliştirdi. Bu teknoloji günümüzde Wi-Fi ve Bluetooth gibi kablosuz iletişim teknolojilerinde etkili bir şekilde kullanılıyor.

 

  • Shirley Ann Jackson-Fiber optik iletişim

Telekomünikasyon araştırmalarıyla çığır açan fizikçi Shirley Ann Jackson, 1973’te MIT’den doktorasını alan ilk Afro-Amerikan kadın oldu. Bell Laboratuvarları’nda çalışmaya başladı ve burada yaptığı çalımalar ve keşifler sonradan fiber optik kablolar, taşınabilir faks makineleri, dokunmatik ekranlı telefonlar, arayan kimliği (caller ID), güneş pili gibi teknolojilerin geliştirilmesine yol açtı. Dokuz patent sahibi olan Jackson, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazının geliştirilmesinde de rol oynadı.

  • Radia Perlman–İnternet ve ağ güvenliği

Amerikalı bilgisayar programcısı ve mühendis Radia Perlman, bilgisayar bilimine yaptığı çığır açan katkılarla tanınıyor. “İnternetin annesi” olarak da bilinen Perlman, STP (Spanning Tree Protocol) adlı ağ protokolünü geliştirerek bilgisayar ağlarının güvenilirliğini artırdı ve internetin büyümesine önemli ölçüde katkı sağladı.

Ayrıca, daha önce düğüm odaklı ağlarda yaşanan döngüsel bağlantı sorunlarına çözüm getirdi. Perlman'ın yaratıcı ve inovatif çalışmaları, bilgisayar ağları dünyasında kritik bir rol oynadı ve internetin temellerine dayanan birçok teknolojiyi etkiledi.

 

  • Erna Schneider Hoover–Telefon santralleri

Amerikalı bir matematikçi ve bilgisayar bilimcisi Erna Schneider Hoover, bilgisayar tabanlı telefon santralleri için yaptığı önemli bir icatla tanınıyor. 1926 yılında doğan Hoover, Bell Laboratuvarları’nda çalışırken telefon hatlarının etkinliğini artırmak ve trafik yönetimini optimize etmek amacıyla "telefon santrali yönetimi" adlı sistemi geliştirdi.

Bu sistem, telefon santrallerinin daha verimli çalışmasını sağladı ve bu alandaki iletişim teknolojilerini büyük ölçüde iyileştirdi. Hoover'ın bu icadı, günümüzdeki telefon ve iletişim altyapılarının temelini oluşturan önemli bir adım.

 

  • Marie Van Brittan Brown-Ev güvenliği sistemleri

Yirminci yüzyılın ortalarında, yaşadığı Queens bölgesindeki suç oranlarının yüksekliğinden rahatsız olan Marie Van Brittan Brown, ev güvenliği üzerine çalışmaya başladı ve 1966’da video ve sesli güvenlik sistemini geliştirdi.

Bu sistem bir mikrofon ile kapıdaki kişiyle konuşmayı, kapıyı otomatik olarak açabilmeyi ve acil durumlarda yardım çağırabilmeyi mümkün kılıyordu, merkezi bir kontrol ünitesi ile birleştirilmiş bir izleme sistemi sunuyordu. Marie Van Brittan Brown'ın bu icadı, ev güvenliği teknolojilerinde bir dönüm noktası olmuş ve modern video izleme sistemlerinin temelini atmıştır.