
Ekonominin görünmez kahramanları olan esnaflar, iş hayatlarını ve motivasyonlarını olumsuz etkileyen çok çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu zorluklar ekonomik, sosyal ve teknolojik boyutlarıyla birlikte oldukça karmaşık bir tablo çiziyor.
Mahallemizin bakkalından sokak arasındaki berbere, taksi şoföründen küçük atölyelerdeki zanaatkârlara kadar binlerce esnaf, hem kendi geçimini sağlıyor hem de toplumun ekonomik ve sosyal dokusunun vazgeçilmez bir parçasını oluşturuyor. Ancak, işin vitrininde yalnızca müşteri ilişkileri görünse de perde arkasında günlük mücadele hiç bitmiyor.
Araç kullanımı gerektiren işlerde faaliyet gösteren esnaflar için yakıt maliyetleri, en büyük gider kalemlerinden birini oluşturuyor. Sebze-meyve taşıyan manav, yemek teslimatı yapan restoran sahibi ya da şehir içinde yolcu taşıyan taksi şoförü akaryakıt fiyatlarındaki artıştan doğrudan etkileniyor.
Yakıt fiyatlarındaki bu artış, esnafın kâr marjını daraltıyor, işletme giderlerini yükseltiyor ve esnafın hizmet fiyatlarını artırmasına neden oluyor. Ancak, müşteri talebinin fiyat artışlarına duyarlı olması nedeniyle, esnaflar genellikle bu maliyetleri fiyatlara tam olarak yansıtamıyor. Bu durum, kâr marjlarının daha da daralmasına yol açıyor.
•IEA verilerine göre, 2025’te küresel benzin fiyatları %5-10 arası yükseldi.
• Türkiye’de ise TCMB’ye göre, akaryakıt fiyatları 2024’e göre %30-35 arttı.
•EPDK verilerine göre, 2025 Eylül itibarıyla benzin 52 TL, motorin 56 TL civarında.
Bu durum, örneğin, İstanbul’daki bir taksi şoförünün günlük yakıt giderini 800-1000 TL’ye kadar çıkarıyor.

Büyük şehirlerde park yeri bulmak, esnaf için hem zaman hem verim kaybı anlamına geliyor. Mal teslimatı ya da müşteri servisi için uygun park yeri bulmak çoğu zaman saatler alıyor ve hizmet kalitesini düşürüyor.
INRIX verilerine göre, Londra’da sürücüler yılda ortalama 67 saat, New York’ta 107 saat park yeri arıyor. Bu, yakıt tüketimi ve zaman kaybıyla büyük ekonomik zararlara yol açıyor. Türkiye’de 32 milyon aracın %35-40’ı büyük şehirlerde. Ancak Istanbul’da mevcut otopark kapasitesi ihtiyacın sadece %20’sini karşılıyor. Sonuç: Verimlilik düşüyor, stres artıyor.
Esnaf için iş yeri sadece bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda hayatının büyük bir kısmını geçirdiği bir alan. Ancak hırsızlık, vandalizm ve güvenlik açıkları, özellikle gece geç saatlerde çalısan esnaflar için büyük risk oluşturuyor.
Scoop Market ve ElectroIQ raporlarına göre, küçük işletmeler yılda ortalama 25-100 bin dolar arasında maddi kayıp yaşıyor. Bu da güvenlik yatırımlarını zorunlu kılıyor.
Her esnafın kendi aracı olmayabiliyor. Kısa süreli işlerde araç kiralamak isteyenler, yüksek fiyatlar ve bürokrasiyle karşılaşıyor. Günlük araç kiralama maliyetleri ciddi bir gider kalemi haline gelmiş durumda. Bu da operasyonel verimliliği düşürüyor.
Taksi, kurye ya da servis şoförleri için araç, işin kalbidir. Ancak periyodik bakım, temizlik ve onarım maliyetleri esnafa hem zaman hem bütçe açısından yük getiriyor.
• TÜIK’e göre, 2025’te ulaşımla ilgili fiyat artışı yıllık %40 civarında.
• Yağ değişimi, lastik yenileme gibi işlemler 2024’e göre %35-40 oranında pahalılaştı.
• Elektrikli araçlar bakım masraflarını azaltsa da yüksek fiyatları ve şarj altyapısının yetersizliği geçisi yavaşlatıyor.
Esnaflık, bitmeyen bir koşturmacadır. Müşteri taleplerine yetişmek, tedarikçileri yönetmek, stokları kontrol etmek ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmek derken esnafın günü dopdoludur. Bu yoğun tempo, uzun vadede tükenmişliğe, dolayısıyla verim kaybına neden olabiliyor.
Dijitalleşme artık bir lüks değil, zorunluluk. Online sipariş sistemleri, dijital ödeme altyapıları ve müşteri yönetim araçları işleri kolaylaştırsa da teknolojiye uzak esnaflar için adaptasyon süreci sancılı olabiliyor.
Türkiye’deki esnaf işletmelerinin yalnızca %25’i e-ticaret faaliyetinde bulunuyor. İstanbul ve çevre iller dijitalleşmede önde olsa da kırsal bölgelerde oran %10’un altında. Bu durum, dijital okuryazarlığın düşük olması ve altyapı yetersizliklerinden kaynaklanıyor.
Esnafların karşılaştığı zorluklar, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve teknolojik boyutlarıyla da dikkat çekiyor. Türkiye ekonomisinde büyük bir rolü olan esnaflar, yakıt maliyetlerinden park sorunlarına, iş güvenliğinden teknolojiye uyum zorluklarına kadar geniş bir yelpazede çeşitlenen sorunlarla mücadele ediyor. Esnafların bu sorunlarla başa çıkabilmesi, yalnızca onların değil, tüm toplumun refahı için önemli olduğundan bu zorlukların üstesinden gelebilmeleri büyük bir önem taşıyor.
