Küresel bir danışmanlık firması, yaptığı yeni bir araştırmada çeşitli şirketlerin liderlerine hem önümüzdeki birkaç yılda hem de 10 yıl içinde işlerine yönelik en büyük risklerin ne olduğunu sordu. Peki, şirketler için en kritik konuların başında gelen finans söz konusu olduğunda bu tablo nasıl şekilleniyor, CFO'lar bu riskleri nasıl görüyor ve bunlarla nasıl başa çıkıyor? Araştırmayı gerçekleştiren Protiviti’nin İş Performansı Geliştirme Çözümü Yöneticisi Christopher Wright ile yapılan ve Forbes’ta yayınlanan söyleşiden öne çıkanlar şöyle…
CFO’lar şirketlerinde stratejik liderlik rolüne odaklanma eğilimindeler. Sayıların ötesinde düşünüyorlar. Bu, onlara yalnızca kendi iş alanlarını değil, şirketlerini de neyin etkilediğini daha iyi anlama olanağı veren daha stratejik bir rolde olmalarından kaynaklanıyor.
CFO'lar için iki ila üç yıllık görünümde işlerini etkileyecek ekonomik koşullar, iş gücü maliyetleri, yetenek ve iş gücü mevcudiyeti, düzenleyici değişiklik ve veri analitiği gibi tüm konular, CFO’lar için en büyük çabayı gerektiren alanlardan (FP&A) finansal planlama ve analiz işleviyle yakından ilgili.
Veri güvenliği ve gizliliği de ilk sırada gelen konulardan biri ve bunun çeşitli nedenleri var. Halka açık bir şirketseniz, siber tehditleri anlamanız ve bunları 10-K ve 10-Q raporlarında, olay bazında periyodik dosyalamalarda programlı olarak açıklamanız gerekiyor. Ancak gerçek şu ki, finansal olsun ya da olmasın, verilerin yönetimi CFO'nun işidir. Şirketi korumak onların alanının bir parçasıdır. Siber olaylar pahalıdır, yıkıcıdır, itibarınıza ve gelirinize mal olabilir. Düzeltme masrafına veya ekstrem bir senaryoda fidye ödemeye neden olabilir.
Listenin ilk 10’u bize şunu gösteriyor: CFO’lara göre FP&A temel bir unsur ve defterleri zamanında, doğru, tutarlı bir şekilde kapatıp raporlamak onların işi, bununla birlikte üst düzey yönetici (C-suite) unvanına sahip olduklarında rolleri bundan daha fazlasını içeriyor. Stratejik hale geliyor; daha az harcama yaparak büyümeye nasıl yol açacağını söyleyen kişi olmaktan çıkarak, harcamaları en üst düzeyde büyümeye nasıl yönlendireceğini söyleyen kişi olmaya dönüşüyor.
CFO’ların nasıl dayanıklı olunacağı, nasıl esnek olunacağı ve özellikle bir dizi olası sonuca göre değişen tahmin ve bütçe verileri olmak üzere nasıl veri üretilebileceği konusunda harekete geçtiklerini görüyoruz.
2022'de enflasyon bir sorun değildi. 2023'te bir sorun haline geldi ve inişli çıkışlı oldu. Şimdi konu, insanların enflasyonun daha yüksek veya daha düşük olduğunu düşünmesi değil, değişebilecek olması; çünkü değişim, bir FP&A sonucu doğuruyor. Bu, organizasyonda değişen ihtiyaçlara ve veri taleplerine tepki vermenizi sağlayan sistemler, süreçler ve yaklaşımlar oluşturmakla ilgili. Pazar istihbaratı elde etmek için veri analitiğini kullanma yeteneği listenin ilk 10'da yer alıyor ve bu konudaki endişenin bir parçası şu: “Orada bir şey değişirse burada neyin değişebileceğini gösterebilecek modeller nasıl yaratabilirim?”
Listede düzenlemelerle ilgili değişiklikler, belirsizlik ve inceleme de yer alıyor. Üçüncü taraf riskleri, küresel iş ve jeopolitik dinamiklerde neler olup bittiğine doğrudan değinmeyen bir dizi başka alan var, ancak CFO’lar olan bitene tepki vermeye hazır olmanın yollarını düşünüyorlar ve şirketlerinin stratejik olarak ne yapması gerektiği konusunda önerilerle ve rehberlikle öncülük ediyorlar.
CFO'lar bu alanda uzun zamandır çalışıyorlar. CFO’ların sadece rakamlar üzerinden raporlama yapmadıkları, stratejik danışman olmaları fikri yeni değil. Bir süredir bu yönde ilerliyorlar. Kendilerine eğitimler sağlıyorlar, güncel olayları takip ediyorlar ve bir konuda tam olarak bilgilendirildiklerinden emin olmak için iç ve dış uzmanlardan faydalanıyorlar. Güvenleri daha yüksek çünkü bu sorunların çoğuna uzun süredir odaklanıyorlar ve bunlardan bazılarını deniyorlar.
Muhtemelen bunu 2007-08 mali krizine kadar götürebilirsiniz, o zaman birçok şirket hazırlıksız yakalanmıştı. Sonra hızlıca ilerlediğimizde, CFO’ların mevcut zamanın belirsizliğine hazır olmalarını sağlayan dönüm noktasının pandemi olduğunu görüyoruz; insanların nerede çalıştığını tahmin etmeleri, yeniden tahmin etmeleri, yeniden teyit etmeleri, yeniden tahsis etmeleri ve fiziksel olarak değiştirmeleri gerekti. Ayrıca, birlikte çalıştıkları tüm şirketler üzerindeki etkisi nedeniyle tedarik zinciri kesintileriyle başa çıkmaları gerekti. Bu, finans kuruluşlarında bugün kendi yararlarına kalıcı olan kas hafızası yarattı. Enflasyon 2023’te daha büyük bir faktör haline geldiğinde, bu becerilerini koruyabildiler.
Şimdi bu becerilerini enflasyon, işsizlik, tarifeler, tedarik zinciri, küresel ticaret etrafında en üst, orta ve alt çizgiyi etkileyebilecek tüm dinamiklerde tekrar uyguluyorlar. Daha yüksek bir farkındalık ve hazırlık seviyesini korumalarını sağlayan bir ortak hat var ve bu becerileri kullanabiliyorlar. Geçmişte şirketlerini etkileyen sorunlardan ders çıkarabildiler ve iyileştirmeler, yapısal değişiklikler yaparak, daha esnek ve daha dayanıklı olmalarını sağlayan modeller ve yaklaşımlar yaratarak sonuçlarını iyileştirebildiler.
Kullandığı ürünler