Çıkış Yap
Vodafone Yanımda İnternet sayfasından çıkmak üzeresiniz. Oturumunuzu sonlandırmak istediğinize emin misiniz?
Siz de ekiplerinizin her yerden etkin ve üretken bir şekilde çalışabilmesi için Microsoft 365 İş Paketlerini kullanın, işinizi büyütün.
işletmelerde çalışan verimliliğinin ölçümlenmesini, makinaların çalışma süresine göre iş kayıplarının önüne geçilmesini, enerji tüketimine göre enerji tasarrufu yapılmasını sağlar.
Kobilerde inovasyon yolu eğitimimizin son bölümüne hoş geldiniz. Bu bölümümüzde şu ana kadar anlattıklarımızı nasıl bir süreç olarak değerlendirebiliriz? Bunlar inovasyon kültürünü nasıl yansıtılır? Bu konulara değineceğiz.
Biraz önce de anlattığım gibi ilk önce inovasyonun firmanızla bir kültüre dönüştürülmesi gerekiyor. Bu kültürün temelinde üç tane önemli tetikleyici yaklaşım olduğunu tekrar hatırlayalım. Birincisi fikir üretmek. İkincisi inovatif fikirlerin yüzdesini arttırmak. Üçüncüsü ise inovasyon sürecinin, yaratıcılık sürecinin verimliliğini ve etkinliğini artırmak.
Bunun ardından, bu konuda hazırlık yapmamız gerekiyor. Bunun arkasından, yine biraz önce gördüğünüz gibi, hangi fikirlerin inovasyon fikri olduğunu ayırmamız gerekiyor. ARGE fikirlerinin ürüne, hizmete dönüşmesi için yatırım yapmamız gerekiyor. Temel araştırma, uygulamalı araştırma, deneysel araştırma gibi alanlarda çaba sarf etmemiz gerekiyor.
İnovasyonda ise bilgiyi bir yerden bulup içerden dışarıdan metotlar belirledim bunları konuştuk biraz evvel onları alacağız ürün inovasyonu mu yapacağız? Süreç inovasyonu mu yapacağız? Pazarlama mı yapacağız? Organizasyon mu yapacağız? Karar vereceğiz. Bunlar yeni mi olacak? Yeni pazarlara mı gideceğiz? Mevcut pazarlara mı gideceğiz? Öncü mü olacağız? Fırsatçı mı olacağız? Bunlara bakmamız lazım.
Bunları yapmak için de, yine tekrar hatırlarsak, çalışanlarımızın iyi fikir üretmeleri gerekiyor. İyi fikir üretmek için de işte bu yansıtılanda tekrar gösterdiğim gibi... gibi... gibi sıkı yöntemleri kullanmamız gerekiyor.
Bu anlattıklarımızın hepsini toparlarsak, aslında yaptığımız şey inovasyon yönetimi. Biz nasıl kalite yönetimi, insan kaynakları yönetimi, müşteri yönetimi, pazarlama yönetimi hakkında konuşuyorsak, şimdi ki yeni sürecimize de bu süreçlere inovasyonu yönetmemiz gerekiyor.
İnovasyon yönetiminin altı adımda olduğunu biliyoruz. Bu adımları kısaca bakarsak değerli arkadaşlar:
Birincisi, ilk önce strateji geliştirmeniz gerekiyor. Yani ben hangi türden, hangi seviyede, hali hazırdaki pazara mı? Müşterilere mi? Yeni pazara mı, yeni müşteri mi? Yeni teknoloji ile mi, eski teknoloji ile mi? Yeni organizasyonla mı, eski organizasyonla mı iş yapacağım? Bunun stratejisini belirlememiz gerekiyor. Birinci adım strateji belirlemek.
İkinci adım bu stratejiyle birlikte firma içinden iyi fikirleri yakalamak için ya birinci okul mantığı ya ikinci okul mantığıyla fikir üretmemiz gerekiyor. Bu son derece ciddi bir olay biraz önce konuştuğumuz gibi.
Üçüncü adım fikirlerin içinden hangisini alacağım, ayıklayacağım, aksiyona çevireceğim? Yani aksiyonu planlamamız gerekiyor. Hangi fikirler üzerine gideceğim?
Dördüncü adımda bu ayırdığım seçtiğim aksiyonlardan birkaçını alıp değerlendireceğim. Prototiplemeyi hatırlayın, fikir geliştirdik, bunları konsepte çevirdik, sonra prototipledik. Prototipledikten sonra ne yapacağız yansıtılanda gördüğünüz gibi?
Dördüncü adımda aksiyonlara karar vereceğiz, aksiyonu onaylayacağız, beşinci adımla yola çıkacağız sonra da bu döngümüzü her adımda bakacağız. Yaptığımız şey stratejimize uyuyor mu, uymuyor mu? Diye.
Bu işi denetleyeceğiz. Bu işi yapacak kişiler olabilir, şirketimizde yeni birim olabilir, gruplar olabilir, şirketimizin yönetim kadrosu bu işe aktarılabilir. Ama çok hesap, kitaplı prosedürlere uygun, yönergelere uygun bir şekilde bu altı adımı yapılandırmanız gerekiyor.
Birinci sütun, fikirde bilgi yakalama. Bence işin en zor tarafı burası. Demin anlattığımız inovasyon türünü seçtik, inovasyon metodunu seçtik, fikir üretmek için şeklimize uygun fikir üretme metotlarını öğrendik. İnovasyon stratejimizi belirledikten sonra fikir ve bilgi yakalayacağız. Bu kısım çok da kolay değil, birazdan kısaca tekrar geleceğiz.
Üçüncü sütunumuz, bu yakalanan fikirleri alacağız, sistemin içine koyup prototipleyeceğiz, sonra bunları projeye çevireceğiz ve sonuçlandıracağız. Üç adımlı bir yaklaşımla gideceğiz. Bunlardan fikirlendirme ve bilgi yakalama kısmına tekrar girsek. Bu bölümde firma içinde daha fazla katılımla inovasyon kültürünün oluşturulması için herkesi bu işin içine katmak gerekiyor. Yani tek başına genel müdürün, şirket sahibinin veya birkaç ARGE elemanının yapacağı bir iş değil, değerli arkadaşlar.
Bu kültürün yaşatılması için herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor, fikir üretmesi gerekiyor. Demek ki birinci nokta ortak zeka, tekrar. İkinci nokta, müşterimizin hoşuna gidecek halıdaki müşteri, potansiyel müşteri, yeni Pazar, eski pazarda problem çözmek için iş birliği şart. Bu nedenle inovasyon kültürünün yapılandırılması için şirket içinde iş birliği kültürü ve ekip kültürünün yaratılması gerekiyor.
Üçüncü nokta, bu iş birliği geliştirildikçe ve fikir geliştirmede sinerji oluşturacaktır. Yani herkes fikirlerini söyleyecek, çekinmeden anlatacak, saklanmayacak. Tabii ki kimse kimsenin fikirlerini çalmayacak, bunun altını çizmemize gerek yok. Büyük bir özgüven geliştirmeniz gerekiyor. İnovasyon, firmalarda güven son derece önemli çünkü fikir çok güçlü bir entelektüel sermaye. Amerika Birleşik Devletleri 1776'da kurulmuş ve 1779'da patent ofisini kurmuş fikri mülkiyeti korumak için.
Bu nedenle bizim de inovasyonla birlikte herkese bu güveni vermemiz gerekiyor. Yani siz yeter ki orijinal fikirler ürettirin, biz fikirleri değerlendireceğiz, kimden geldiğini bileceğiz, onlara bu fikirlere atıflar vereceğiz diye emin olması lazım çalışanlarımızın.
Dördüncü konu, bu alandaki fikirlerin daha kaliteli hale geldikçe daha iyi sonuçlar doğuracağıdır. Bu nedenle, kaliteli fikirlerin elde edilmesi için karşılıklı iletişim gerekmektedir. Yani süreç içinde ortak akıl oluşturmalıyız, bu son derece önemlidir, özellikle bunun altını tekrar çizelim.
İkinci süreçle ilgili olarak, fikirleri sınıflandırdıktan sonra projelere dönüştüreceğiz. Bu geçiş aşamasında iç ve dış paydaşları sürece dahil edeceğiz. Sık sık anlattığım bir konu vardır: Eğer müşterilere yönelik bir inovasyon yapmak istiyorsanız, müşterilerinizi çağırın. Birkaç yıl önce bir firma için yaptığımız bir çalışmada, hanımlara yönelik bir ürün geliştirmemiz gerekiyordu ve hanımları çağırarak isteklerini sorduk. Hanımlardan aldığımız geri bildirimlerle yeni ürün ve fikirler geliştirdik. Bu nedenle tüm firmalar, inovasyon yapacakları alanlar için dışarıdan fikir toplamalıdır. Bu sürecin çok disiplinli olması gerektiğini unutmamalıyız.
Üçüncü adımda, oluşturulan proje fikirlerini bir portfolyo yönetimine dönüştürmeliyiz. Yani projeleri belirleyeceğiz, fikirleri toplayacağız, bunlardan projeler geliştireceğiz ve proje yönetim temellerini oluşturacağız. Ayrıca projelere etki etmek son derece önemlidir. İnovasyon ne zaman başarılı olur? Buna yönelik metrikler belirleyeceğiz. Performans sistemimizde inovasyon metriklerini yerleştireceğiz ve inovasyon sonucunda satışlarımızın ne kadar artacağını değerlendireceğiz.
Bu şekilde proje sistematiğini oluşturarak inovasyon yönetim sürecimizi düzene koymuş olacağız. Özetle, neden inovasyonu yönetmemiz gerekiyor? Birincisi, daha fazla fikir geliştirmek için. İkincisi, fikirleri kayıt altına almak için. Üçüncüsü, tüm çalışanları bu işin içine dahil etmek için. Dördüncüsü, kısa sürede sonuçlar elde etmek için. Beşincisi, yönetim için ileriyi görebilmek için. Yani yönetimin ilerideki adımları planlayabilmesi için bu bilgilere ihtiyaç vardır.
Fikri mülkiyetlerin şirket içinde kalabilmesi için inovasyon yönetimini iyi yönetmemiz gerekiyor. Bunun için strateji bu işin temelidir. Stratejik planlarımızı oluştururken her alanda bir pazarlama stratejisi, insan kaynakları stratejisi, gelişim planı ve finans stratejisi gibi bu pazarlama stratejik planı, insan kaynakları stratejik planı, gelişim planı ve finans stratejisi gibi pazarlama stratejik planları da dahil etmeliyiz. Şirketlerin ayrıca inovasyon stratejilerini de hazırlamaları gerekmektedir.
Hangi alanlarda strateji oluşturmalıyız, diye sorarsanız, üç ana alanda strateji geliştirmemiz gerekmektedir. İlk olarak, çalışanların yeni fikirler geliştirmelerini teşvik etmeliyiz. Eğitim vermeli, onları dinlemeli, kişiliklerini anlamalı ve hangi koşullarda daha iyi fikirler ürettiklerini anlamalıyız. Ardından, ekip çalışmalarını desteklemeli ve ekiplerin bir araya gelmesini sağlamak için ne tür stratejiler geliştirebileceğimizi incelemeliyiz. Son olarak, bu işi iyi bir şekilde denetlemeli, adım adım performansı ölçmeliyiz. Çalışanların fikir üretmesi için genellikle müşterileri, tedarikçileri ve çalışanları bir araya getirmemiz gerekebilir.
Belki de inovasyon sürecinin en temel noktası bu, ancak inovasyon fikirleri nereden kaynaklanır, diye sorarsak, sadece çalışanlardan, tedarikçilerden ve işbirliği yaptığımız müşterilerden değil, aynı zamanda pazar araştırmalarından, yeni bilimsel keşiflerden, teknolojinin farklı kullanımlarından (örneğin, dronlar gibi), üniversitelerden gelen yeni bilimsel keşiflerden, pazarların araştırmasından, problem çözümlerinden, pazarın ihtiyaçlarından ve insanların sezgilerinden, zeka güçlerinden ve bilim adamlarının öngörülerinden kaynaklanır.
İkinci bölümde bahsettiğimiz gibi, trendlerden, futuristlerin öngörülerinden ve aynı zamanda diğer canlılardan, bitkilerden ve hayvanlardan esinlenerek inovasyon kaynakları bulabiliriz. Bu, inovasyon için çok sayıda fikir üretmenin önemli olduğu bir sistematikte, takım çalışmasını teşvik etmek gerektiğini gösteriyor. Takım çalışmasını teşvik etmek, bu işin başarısını sağlamanın önemli bir yoludur.
İşbirliğini desteklemek, teknolojinin kullanımını birlikte kararlaştırmak, firmanın tüm kaynaklarına erişim sağlamak, farklı coğrafyalardan bilgi toplamak, çok disiplinli proje takımları oluşturmak, dışarıdan uzmanları inovasyon süreçlerini güçlendirmek için davet etmek ve takımlar oluşturmak bu işin temelidir. Ancak, bunları yaparken kendi şirketimizin büyüklüğüne göre bu adımları dikkatlice planlamamız gerekiyor.
Şimdi, inovasyon yönetim sürecimizin birçok fonksiyonuna büyük bir resimle bakalım. Bu resmi görmek için ilk olarak strateji belirlememiz gerekiyor. Şirketimizin vizyonu, misyonu, hedefleri, stratejileri, büyüme hedefleri, inovasyondan beklenenler, inovasyon proje portföyü, inovasyon projelerinin gerçekleştirilmesi için tahsis edilen bütçe ve kaynakların nasıl sağlanacağı gibi detayları düşünmemiz gerekiyor.
Diğer taraftan, aşağıda gördüğünüz gibi bu işin kurumsal iletişimi de büyük bir öneme sahiptir. Yani, söylediklerimizin şirket içinde bir kültür haline gelmesi gerekmekte, değerlerimizin içine inovasyonu yerleştirmeliyiz. Liderlik, inovasyon için liderlik yapmalı ve liderler inovatif liderler olmalıdır. Liderler, inovasyonu herkesi yönlendirmeli ve kendileri de inovatif düşünebilmelidir. İşbirliği kültürü ve iç iletişim de bu süreçte canlandırılmalıdır.
Diğer taraftan, bu sürecin dört tarafından yaklaşmalıyız. Sol üst köşede müşterilerimiz bulunurken, sağ üst köşede rakiplerimizden esinlenmeliyiz. Sol alt köşede tedarikçilerimiz ve tedarik zincirinden öğreneceklerimiz yer alırken, en sağ alt köşede üniversite-sanayi iş birliğinin getireceği fikirleri de almamız gerekmektedir. Ortada ise inovasyon sürecimizi desteklemeliyiz.
Yani ilk olarak, ihtiyaçlarımızı belirlemeli ve fırsatları araştırmalıyız. Bu ihtiyaçlar ve fırsatlar üzerinden fikirler üretmeliyiz. Artık fikir üretmenin yöntemlerini biliyoruz. Bu fikirlerden projeler oluşturmalı ve projeleri prototiplere dönüştürmeliyiz. Prototiplerden de değer üreten ürünler veya hizmetler haline gelmeliyiz ve bu ürünleri pazara sunmalıyız.
Bu anlatılan zinciri iyi bir şekilde yönetirsek, inovasyon alanında başarılı olabiliriz. Belki bu zincir karmaşık görünebilir, ancak bir sonraki adımda bunu daha basit bir şekilde ele alabiliriz.
Başlangıçta, kurumumuzun yaratıcı fikirler üretebilecek bir kültüre sahip olması gerekmektedir. Bu fikirleri inovasyon proje portföyünde değerlendirmemiz gerekmektedir. Ardından, bu fikirleri yeni ürünler veya hizmetler olarak hayata geçirmeliyiz. Bu yeni ürünlerin, hizmetlerin veya servislerin pazarda farklılık yaratması gerekmektedir. Bu hedefe ulaşabilmek için iyi bir strateji gerekmektedir. Bu stratejilerin hedeflerinin, iletişiminin, teknolojik kullanımının ve ölçüm metriklerinin belirlenmesi önemlidir.
Yani, ne kadar inovasyon yapacağımızı, bu inovasyonlardan elde edeceğimiz getiriyi, kaç patent almayı düşündüğümüzü ve kaç buluş yapmayı hedeflediğimizi düşünmemiz gerekmektedir. Ayrıca, pazar payımızı inovasyon aracılığıyla nasıl artırabileceğimize odaklanmalıyız. Bu hedeflere ulaşmak için her birini ayrı ayrı ele almalıyız, bu süreçte insan kaynaklarının ne yapması gerektiğini ve kültürün nasıl destekleneceğini düşünmeliyiz. Bu kültürün şirket içinde yayılması, insanların motive edilmesi ve aksiyonlarının ödüllendirilmesi gerekmektedir.
Son olarak, eğitimimizin sonuna yaklaşıyoruz. Eğer bir KOBİ, "Hocam, inovasyona nasıl başlayabilirim?" diye sorarsa, ilk olarak inovasyonun kurum felsefesinin ve değerlerinin bir parçası olduğundan emin olmalıyız. Bu, sadece günlük bir aktivite olmamalı, şirket kültürüne yerleştirilmelidir. Kurumsal olarak yerleştirdikten sonra, mevcut teknolojilere bakmalıyız. Sahip olduğumuz teknolojileri ve alınması gereken teknolojileri değerlendirmeliyiz. Buna kurumsal teknoloji yönetimi denir. Mevcut kaynaklarımızı ve eksikliklerimizi değerlendirmeliyiz. Üst yönetimin liderliği bu süreçte son derece önemlidir ve bu liderlik, bize rehberlik etmelidir.
Rakiplerin inovasyonu, hızı ve kapasitelerini belirlememiz gerekiyor. İnovasyon hedeflerimizi ve metriklerimizi koymamız gerekiyor. İnovasyon projelerini, iyileştirme projelerini ve Kaizen projelerini birbirinden ayıklamamız gerekiyor. Bunu yaparken de şirket içinde iyi bilgi yönetimi boyutunda iyi dizayn etmemiz gerekiyor.
Çalışanlar düzenli yaratıcı fikir ne kadar söyleyecekler? Ne kadar beklentimiz var? Fikirler birimlerden mi çıkmakta, yoksa müşterilerden mi kaynaklanmakta? Fikirleri hızlı bir şekilde ürüne çevirebilir miyiz? Hangi yaratıcılık tekniğini kullanacağız? Bunlara bakacağız değerli arkadaşlar.
Arkasından da tabii ki bu fikirlerin hepsini bir portfolyo koyacağız ve sık sık gözden geçireceğiz. Yani bunlar bana bir yeni ürün sağlıyor mu? Konseptler sürekli mi? Proje seçim hızım nasıldır? Fikirlerden hayatta geçenlerle, fikir üreticiler arasındaki ilişkiyi çok iyi kurabiliyor muyuz? Şirket hiyerarşisi iyi çalışıyor mu? Çalışmıyor mu? Bunlara tek tek bakmamız lazım. Bunları bakarken de bir yandan da tabii kim yeni fikirlerin oluşturulması için bir proje darboğazımız var mı?
Pazara erişim zamanımız rakiplerimize göre erken mi? Geç mi? Nerede sıkıntımız var? İnovasyon fikirleri çok üretiyoruz ama imalatı bunları düşünebiliyor muyuz? Yoksa duruyor mu? İmalatı süreçlerimiz bizden bağımsız mı? Projelerimizin hızını tek tek bakıyoruz. Tabii buradaki temel noktada insan kaynakları hızı burada önemli bir girdisi var.
Nedir bu girdi? Diye bakarsak, bu slaytımızda da bunu görüyoruz. Yani tüm çalışanlarımız ürün, süreç ve servis inovasyon felsefesini almış mıdır? Tüm çalışanlarımıza inovasyon hedefleri verilmiş midir? İnsan kaynakları politikaları inovasyon kültürünün yaratıcılığını destekliyor mudur? İnovasyon çalışan değerlendirme sisteminin içinde var mıdır? Sorularına iyi cevaplar bulup sistem oluşturmamız gerekiyor.
Bu sistemle birlikte biraz evvelde konuştuğumuz gibi inovasyon uygulama ile ilgili sorulara da cevap vererek, yani çok proje olup dar boğaz mı yaşatıyoruz? İmalatı süreçlerimiz de rakiplerimize göre geri mi kalıyoruz? Yoksa projeler çok fazla mı? Sorularının cevabını vererek bunun şirketimizin hızına bağlı olarak tekrardan tasarımlamamız gerekiyor.
Şimdi o zaman tekrardan bir hatırlarsak son 120 dakikada beraber paylaştıklarımızı, Sizin inovasyon kavramıyla ben buluşturduğumu düşünüyorum. Bu kavramlarla buluşurken sistematik inovasyon yapma yöntemleri öğrendik. Yedi yöntem öğrendik, fikir geliştirme yöntemlerini öğrendik. Programlanmış veya programlanmamış, Triz gibi çok farklı yöntemleri kısaca inceledik. İnovasyon kültürünün ne kadar önemli olduğunu ve bu kültürün şirket içine yayılması gerektiğini konuştuk. Az risk ile yerine getirmede farklılık yaratmakta belki de artımsal inovasyonlarla bu işe başlayalım dedik. Bunların hepsini anlatmak için altı tane büyük başlık konuştuk.
Bu her başlık kendi başına bir gün, iki gün, hatta bir hafta boyunca bile konuşulabilir, ama amacımız sizi hızlı bir şekilde bu COVID-19 pandemisinin ardından tekrar yapılandırabilmeniz için inovasyon faaliyetlerinizi altı bölüme ayırdık. Birinci bölümde inovasyonun niçin önemli olduğunu, neden şimdi ve gelecekte neden bu kadar kritik olduğunu çok dikkatli bir şekilde irdeledik.
Ardından, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) fırsatları nasıl yakalayabileceklerini tartıştık. Mevcut müşterilerini nasıl koruyabilecekleri ve yeni müşterilere, yeni pazarlara veya eski pazarlara nasıl daha etkili bir şekilde erişebileceklerini ele aldık. Bu konuyu detaylıca ele aldık. Dördüncü bölümde yedi farklı inovasyon metodunu tartıştık.
Üçüncü bölümde, inovasyon türlerini, yani ürün inovasyonu, süreç inovasyonu, sosyal inovasyon, teknolojik inovasyon, pazarlama inovasyonu ve iş modeli inovasyonunu ayrıntılı olarak inceledik. Ardından, inovasyon için nasıl yeni fikirler üretebileceğimizi ve yaratıcı fikirlerin nasıl oluştuğunu kısaca ele aldık.
Son olarak, yönetim süreçlerine baktık ve altı adımda inovasyon stratejisi oluşturmanın önemini vurguladık. Bu adımların, kağıda dökülen stratejilerin, konseptlerin çalışılmasının, aksiyonların geliştirilmesinin, kararların verilmesinin ve yola çıkılmasının ardından birçok sorunun cevabını vererek başarıya ulaşmamıza yardımcı olacağını belirttik.
Inovasyon, başlangıçta büyük bir maddi yatırım veya bütçe gerektirmez. Önemli olan, çalışanların bu kültürü anlaması, inovasyona uygun düşünme yapısını benimsemesi ve iş birliği kültürünün şirket içinde kök salmasıdır. Beraber hareket edelim, birlikte yaratım yapalım, birlikte rekabet edelim ve rakiplerimizin önünde olalım düşüncesini hayata geçirmemiz gerekiyor.
Hatırlayacağınız gibi ürünlerimiz başka pazarlardaki rakiplerden daha iyi olabilir, ancak onlardan ne kadar iyi olduğumuzu belirlememiz gerekiyor. Ürünlerimiz farklı pazarlarda büyük yankı uyandırabilir. Bu nedenle inovasyona ciddi bir şekilde yaklaşmanızı tavsiye ediyorum.
Son olarak, herkese teşekkür ediyorum ve sağlıklı günler diliyorum. Inovasyon yolculuğunuzda başarılar diliyorum