Dünya genelindeki Tarım teknolojileri uygulamaları?

Araç takip sistemi ile filo optimizasyonu yaparak ve rölanti sürelerini kısarak %15'e varan yakıt tasarrufu sağlayın!

Kurum ve kuruluşların güvenlik duvarlarında eski veya kullanılmayan kuralları veya kural kümelerini otomatik olarak kaldırarak verimliliği azaltmadan siber güvenlik risklerinizi azaltın.

 

Şimdi size dünya genelindeki farklı uygulamalardan bahsetmek istiyorum. Günümüzde tarım sektöründe yaklaşık 75 milyon teknolojik cihazın kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu cihazlar farklı ülkelerde ne düzeyde kullanılıyor diye bakacak olursak, Amerika Birleşik Devletleri'nde Mısır'ın %46'sı, soya fasulyesinin %36'sı ve buğdayın %15'i gibi verim ölçüm sensörlerine sahip biçerdöverler tarafından hasat ediliyor. Aynı şekilde Amerika'nın Nebraska eyaletindeki işletmelerin %25'i uydu görüntülerini kullanırken %80'i verim takibi ve konumlama sistemlerini kullanmaktadır. Almanya'ya baktığımızda, hassas tarım uygulamalarının yaklaşık %10 ile %30 arasında değiştiğini görüyoruz. Bu rakamlar tabii ki daha gelişmiş olan ülkelerde daha yüksekken, gelişmekte olan ülkelerde benzer seviyelerde değildir. Örneğin, Brezilya gibi bize benzer bir yapıya sahip bir ülkeye baktığımızda, şeker kamışı üreticilerinin %39'unun gelişmiş konumlama sistemlerini kullandığını ve %76'sının uydu görüntülerine erişebildiğini ve bu bilgilerden faydalandığını görüyoruz. Dolayısıyla, gelişmiş ülkeler bu teknolojileri yoğun bir şekilde kullanırken, gelişmekte olan ülkelerde de teknoloji kullanımı, benimsenmesi ve tarımsal üretimde faydalanma oranlarının arttığını görüyoruz.

 

Metinde sürekli olarak teknolojilerden bahsettik ve ben konuşmam boyunca girdi tarafında yapılacak iyileştirmelere, verim tarafında beklenen iyileştirmelere vurgu yaptım. Ancak, belki bunları daha somut bir şekilde ifade etmek faydalı olabilir. Bu nedenle, Avrupa Birliği'nin bir pilot projesinden bahsedeceğim. Bu pilot proje kapsamında yaklaşık 35 farklı uygulama bulunuyor ve bu uygulamalarda girdi tarafında yapılan tasarruflar, verim tarafında ve hasat tarafında elde edilen iyileştirmeler gibi konulara değinmek istiyorum.

 

Bitkisel üretimde çiftliklerde kullanılan makinelerin birbiriyle iletişim kurması ve bilgi alışverişi yapması sonucunda hasatların %5 civarında arttığı ve verimin %20 civarında arttığı görülmektedir. Patates üzerinde yapılan bir çalışmada ise ilaç kullanımında yaklaşık %15 tasarruf sağlandığı, su kullanımında %25 tasarruf elde edildiği ve toplam girdi kullanımında da %19 tasarruf hedeflendiği gözlemlenmiştir. Karlılık tarafında ise üreticilerin teknoloji kullandıklarında yaklaşık %20 oranında karlarını artırabildiklerini görüyoruz. Dolayısıyla, hem girdi tarafında hem de verim tarafında beklenen iyileştirmeler aslında %5 ila %20 arasında değişmektedir. Yani teknoloji aniden size tamamen yeni ufuklar açıp sizi bambaşka bir formata sokmayacak, ancak tasarruf ve verim tarafında beklenen iyileştirmeler birikerek, ölçeklendirildikçe size %10 ila %20 arasında bir kazanç sağlaması beklenir. Bir diğer projede biraz daha işin işletmecilik boyutuna gidiyorlar ve yem tedarik zinciri projesinde 325 tane silo sensörü kullanıyorlar. Dolayısıyla, hayvancılık yapan işletmelerin ne kadar yem kullandığı ve depolarda ne kadar yem biriktirildiği saklandığı yine birbiriyle haberleşen cihazlar vasıtasıyla takip ediliyor. Burada maliyetlerde yaklaşık 610'luk bir tasarruf ama işin sürdürülebilirlik boyutunda karbon salınımında da yine %15'lik bir iyileştirme olduğunu görmek mümkün oluyor.

 

Bir tane yine somut örnek hayvancılık üzerinden vermek istiyorum. Burada büyükbaş hayvanlarda kullanılan sensörler vasıtasıyla bir erken topallık tespiti çalışması yürütülüyor ve sensörler ile takip edilen hayvanların süt verimlerinde 7'lik bir artış ortaya çıkarıyor. Hayvanın rahatsızlığına, hastalığına müdahale zamanı %15 daha kısalıyor, hayvan ölümleri azalıyor görsel olarak veya bir veterinerin tespiti ile karşılaştırıldığında teknolojinin tespit isabeti insan faktörü ile karşılaştırıldığında 87 daha iyi. Yine insanla karşılaştırıldığında teknoloji 3 gün daha önceden hayvanın rahatsızlandığını size söylüyor. Dolayısıyla hayvan sağlığında bir iyileşme gözlemleniyor ve yine hayvanlarda kullanılan antibiyotikler üzerinden de oldukça önemli miktarda tasarruf edildiğini görüyorsunuz. Ve sadece az önce vurgu yaptığım bitkisel üretimde değil, aynı zamanda hayvansal ürünlerde de teknolojinin kullanılmasıyla iyileştirmeler olduğunu görüyoruz.

 

Bütün bu teknolojiler biraz pilot eşarpada tabi, yani çok yaygın durumda değil. Farklı teknolojiler ve farklı seviyelerde çiftçiler tarafından benimseniyor. Bazı alanlarda çok büyük ölçekte kullanımlar olduğunu, geniş ölçekli kullanımlar olduğunu görüyorsunuz, ama bazı alanlarda henüz teknoloji yeni yeni çiftliklere girmiş durumda. Bunların da gelişebilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var gibi gözüküyor.

 

Şu ana kadar hep girdi tarafında ne gibi tasarruflar yapabileceğinizi söyledim. Bu önemli çünkü nihayetinde teknolojinin bir maliyeti var ve bu maliyetlere katlanmak için elbette sizin ne kadar tasarruf elde edeceğinizi, maliyetlerinizin ne kadar düşeceğini görmeniz gerekiyor. Bu sebeple biraz rakamsal örneklerle ilerlemek istiyorum. Teknoloji kullanımlarında yönlendirme araçlarının yakut tasarrufunda %6 ile %25 arasında bir iyileştirme yapıldığı gözlemleniyor. Değişken oranlı azot uygulamalarında %34'e varan azalma sağlanıyor, hava araçları kullanılarak zirai ilaçların kullanımının %90'a kadar azaltılabildiği söyleniyor. Yine herbisit kullanımında %10-%90 aralığında iyileştirmeler olabiliyor. Buğday üzerinde yapılmış olan bir çalışmada ipsetist kullanımı %13 arasında azaltılmış, sulama tarafında da yine az önceki çalışmada vurgu yaptım %20-25 civarında tasarruf mümkün. Yunanistan'da zeytincilikte bir uygulama var, potasyum gübresinde %30, fosfat gübrede %59, kalsiyum gübresinde ise %86'ya varan azalmalar var. Bunlar tabii hep vurgu yapıyorum pilot çalışmalar, yani siz illa teknolojiyi kullandığınızda kesin bu rakamlara ulaşacaksınız diye bir garanti yok, ama yapılan çalışmalar önemli miktarda tasarrufun ortaya çıktığını gösteriyor. Dolayısıyla, siz teknolojileri kullanarak tarımsal üretimde benim vurgu yaptığım rakamlarla benzer rakamlarla karşı karşıya kalabileceksiniz diye not olarak bunu sizinle paylaşabilirim.

 

Bütün bu teknolojilerden bahsettik. Üreticilerin de aklında elbette çeşitli şüphelerin oluşması doğaldır. Hem size bu teknolojilerin ne kadar faydalı olacağına yönelik şüpheleriniz olabilir, bir de tabii şu an için teknoloji maliyetli olduğundan dolayı bu teknolojilere nasıl erişeceğiniz, bunun yönelik ne tür finansman imkanlarının size sağlanacağı da önemli konulardan bir tanesi. Burada çeşitli iş modelleri söz konusu. Girdi tedarikçilerinin bu teknolojileri kısmen finanse etmesi söz konusu veya mesela yurt dışında çeşitli uygulamalarda traktör satın alan çiftçilere yazılımlar bazı donanımlar ücretsiz olarak veriliyor. Bunun gibi iş modelleri artık yavaş yavaş tarım sektöründe ortaya çıkmış durumda. Çeşitli firmaların Türkiye'de de bu geçerli. Cep telefonu uygulamaları var, kendiniz kaydettiriyorsunuz oradan bazı bilgilere ücretsiz erişebiliyorsunuz. Bunlar sizin aklınızda oluşabilecek şüphelerin bazılarına cevaplar. Ama önemli noktalardan bir tanesi, bütün bu veriler sizin tarlanızda, bağınızda, çiftliğinizde toplanıyor. Bunun kim işleyeceği önemli bir nokta. Yurt dışında bazı örnekler var, burada üniversiteler devreye girebiliyor, kamu kurumları devreye girebiliyor, özel sektör firmaları da devreye girebiliyor. Yani sizin imzaladığınız sözleşmeler çerçevesinde kişisel verilerinizin korunduğu durumlarda kamu vasıtasıyla, özel sektör vasıtasıyla belki bazı teknoloji şirketleri vasıtasıyla verilerinizin işlenmesi ve işlenen veriler çerçevesinde size geri bilgi aktarımında bulunması söz konusu olabiliyor.

 

Teknoloji ucuzluyor, yani geçmiş yıllarda biraz daha yüksek rakamlarla karşı karşıyayken sadece tarım dışı sektörlerde değil, tarım sektöründe de teknolojinin ucuzladığını görüyoruz. Yakın gelecekte yine tarım sektörü özelinde de bahsettiğim bütün teknolojilere daha uygun finansal koşullarda erişmeniz mümkün olacak diye ümit ediyorum.

Prof.Dr. Gökhan Özertan ・ 9 dk