Tarımsal Sürdürülebilirliğin Anahtarı; Dijital Tarım

Sürdürülebilir tarım hepimizin geleceği... Tarım ve gıda sektörü için yapılan çalışmalar ve öngörüler, artan nüfus ve her gün gelişen gıda kalite standartları, sürdürülebilir tarımın yakın geleceğimizin odak noktalarından biri olduğunu gösteriyor.

İlaç, gübre, su ve enerji gibi tarımın temel girdilerinin gereksiz kullanımının önlenmesi, üretimde kalite ve verimliliğin artırılması ve insanların sağlıklı ürün tüketebilmesi için tarımda dijitalleşme artık kaçınılmaz hale geldi. Yapılan araştırmalar da bu durumu teyit ediyor.

Nüfusla birlikte gıda ihtiyacı da artıyor

• Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre (FAO) her yıl dünyadaki gıdanın %14’ü satış aşamasına ulaşamadan kaybolurken, yaşanan gıda kaybı yıllık 400 milyar dolara mal oluyor.
• Rapora göre, yanlış hasat ve harmanlama uygulamaları, altyapı eksikliği, salgın hastalıklar ve iklim koşulları gibi faktörler de gıda israfını tetikliyor.
• Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün hazırladığı su riski atlasına göre ise, dünya nüfusunun en az dörtte biri aşırı susuzluk çekerken suyun yüzde 70’i tarımda kullanılıyor.
• 2050 yılına kadar dünya nüfusu 10 milyara çıkacak ve üretilen gıdanın %50 artırılması gerekecek.
• Bugün yaklaşık 690 milyon insan açlık çekerken, 3 milyar kişi de sağlıklı beslenemiyor. Son 5 yılda yükselişte olan açlık ile birleşen COVID-19 salgını, ek olarak sayısı 132 milyonu bulan kişinin gıda ve beslenme güvenliğini tehdit ediyor.
• Öte yandan, Dünya Bankası’nın araştırmalarına göre, tarım sektöründeki büyüme, en yoksul kesimin gelirini artırmada diğer sektörlere göre 2 ila 4 kat daha etkili.

Çiftçiler ve işletmeler kaynakları doğru kullanarak daha fazla üretim yapabiliyor Tüm sektörlerde olduğu gibi tarımda da gelişimin, çağı yakalamanın ve riskleri azaltmanın anahtarı; dataları toplayan, analiz eden ve işimizi şansa bırakmadan üretim planlarımızı yapmamıza yardımcı olan teknolojik sistemlerden geçiyor.Çiftçilerimizin doğru bilgi ile yönlendirilmesi ve doğru oranda, doğru zamanda, doğru araçlarla gübreleme, ilaçlama ve sulama yapması, ürün verimliliğini, kaliteyi ve kazancı artıracak. Hem çiftçilerimiz hem de tarımsal üretim yapan işletmelerimiz, kaynakları doğru ve etkin kullanarak daha az girdi ile daha çok üretim yapabilecek.Tarımsal IoT çözümlerinin verimli kullanılması halinde üretimde ve kalitede en az %25 artış olabileceği gibi, girdi maliyetlerinde de %50’ye kadar tasarruf sağlanması mümkün.

Hedef, tarımda dijital dönüşümü hızlandırmakVodafone Business olarak, dijital tarım çözümlerimizle tarım sektöründe de dijital dönüşümü sağlamayı ve verimlilik çalışmalarımızla tarımsal üretimi geliştirmeyi hedefliyoruz. 50’yi aşkın ülkede 100 milyondan fazla nesneye hayat veren, dünyanın en büyük IoT (nesnelerin interneti) hizmet sağlayıcısı olarak tarım alanındaki verimliliği artırmak amacıyla Dijital Tarım İstasyonu ürünümüzü sunuyoruz. Dijital Tarım İstasyonu;

• Verimlilik ve tasarruf aksiyonlarıyla istikrarlı ve sürdürülebilir tarımı destekleyen yenilikçi bir ürün.
• Toprağın nemi ve kalitesi, anlık hava durumu takibi, haşere ve doğal afet gibi konularda erken uyarı veriyor.
• Çiftçilerimiz veya firmalar; cep telefonu üzerinden tarlaların durumu, toprağın nemi gibi birçok ihtiyaç hakkında fiziksel olarak orada bulunmaya gerek olmadan bilgi sahibi olabiliyor.
• Dijital Tarım İstasyonu, ilaçlama zamanları konusunda da uyarı gönderdiği için gerekli olmayan zamanlarda ilaçlama yapılmıyor. Böylece kimyasal kullanımı azalırken daha sağlıklı ürünler yetiştirilebiliyor.
• Su ve enerji kaynaklarının bilinçli kullanımının daha da önem kazandığı şu günlerde, Dijital Tarım Çözümü yalnızca gerekli zamanlarda sulama uyarısı yaparak su ve elektriğin boşa harcanmasının önüne geçmiş oluyor.

“Tarım Bizim Geleceğimiz” Anadolu’nun zenginliklerini korumayı, yerel değerlere sahip çıkmayı ve milli mirasımızı gelecek nesillere taşımayı misyon edinen Migros ve Vodafone Business, iş birliklerini sosyal sorumluluk bilinciyle bir adım ileriye taşıdı. Vodafone Business, Migros öncülüğünde hazırlanan Anadolu’nun olağanüstü güzelliklerinin ve tarımsal zenginliğinin gözler önüne serildiği "Tarım Bizim Geleceğimiz” belgeseline sponsor oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da desteğiyle Türkiye’deki 5.1 milyon tarım emekçisine adanan belgesel için 3,5 yılda 100 bin kilometre yol kat edildi ve 1.500 yöre ziyaret edildi.Su kaynakları, flora ve faunası, endemik bitki ve hayvanları ile kendi başına bir kıta özelliğine sahip olan Anadolu’nun olağanüstü güzelliklerini ve tarımsal zenginliğini gözler önüne seren belgeselin ana amacı, doğayla insan arasındaki dengeyi başta gençler olmak üzere tüm topluma anlatmak ve tarımın geleceğimiz olduğu bilincini kazandırmak.