İşletmenizin Geleceğe Yönelik Adımları: Sürdürülebilirlik ve Çevresel Öncelikler

İşletmenizin Geleceğe Yönelik Adımları: Sürdürülebilirlik ve Çevresel Öncelikler

“Gezegenimiz için iyi olan şirketiniz için de iyi olabilir.” Sürdürülebilir geleceğe uygun olmak şirketlerin başarısında giderek daha etkili bir rol oynuyor.

 

Bir zamanlar işletmeler için daha çok prestij konusu olan ve kritik öncelikler arasında yer almayan sürdürülebilirlik, giderek artan farkındalık ve çevresel endişelerle tüketicilerin ve yatırımcıların kararlarını belirlemesine de bağlı olarak, şirketlerin stratejik önceliklerinden biri haline geldi. Örneğin, ABD’deki şirketlerin yüzde 60’ından fazlası sürdürülebilirliğin potansiyel bir farklılaştırıcı olduğunu, yüzde 55 ile yarısından fazlası da bunu stratejik bir hedef olarak gördüklerini ifade diyor. Vodafone Business'ın "Fit for the Future" (FFTF-Geleceğe Hazır) raporunda yer alan bu ve benzer bulgular, ABD'li işletmelerde sürdürülebilirlik önceliğinin artık bir rekabet avantajı olarak görüldüğüne dikkat çekiyor.

Bu verilerin yer aldığı anket, Vodafone Business ve B2B International iş birliğinde yürütülen Geleceğe Hazır programı kapsamında gerçekleştirildi ve ankette, ABD'deki 301 işletmeden liderlerin sürdürülebilirlik, inovasyon ve dayanıklılığa ilişkin tutum ve eylemleri araştırıldı. Anketteki yanıtlara göre işletmeler; pazara giriş hızı, değişimi benimseme, ayrıntılı stratejik planlama, yeni teknolojilere açıklık ve ortaya çıkan trendlere uygunluk gibi ölçümlerde benzerleriyle karşılaştırılıp puanlanıyor ve bu puanlara göre “Geleceğe Uygun” olarak nitelendiriliyor. Bu ankete katılan ABD’li şirketlerin yüzde 27’si “Geleceğe Uygun” statüsüne ulaşırken, küresel çapta ise bu oran yüzde 22 seviyesinde bulunuyor.

 

Başarının itici gücü olarak sürdürülebilirlik

ABD’li şirketlerin “Geleceğe Uygun”lukta küreselden daha yüksek bir orana ulaşmasında sürdürülebilirliğin önemli bir rolü bulunuyor. Sürdürülebilirlik, işletmeler için daha dayanıklı, dirençli ve potansiyel olarak daha kârlı olmaya yardımcı olabilecek stratejik, operasyonel ve rekabetçi bir öncelik olarak görülüyor.

Öte yandan, ankete katılan ABD firmalarının yarısı çevresel sürdürülebilirliğin finansal performanslarını artırmaya yardımcı olduğunu söylüyor. Sürdürülebilirlik uygulamalarını iş planlarına halihazırda uygulayan firmalar önemli faydalar elde ediyor; ankete katılan işletmelerden bu yıl daha yüksek kâr bildirdiğini bildirenlerin yüzde 47'si resmi bir ESG programına sahip ve bu oran, daha düşük kâr bildiren firmalardan önemli ölçüde daha yüksek; daha düşük kâr bildiren şirketlerin yaklaşık 5'te 1’inde (yüzde 22) bu tür programlar uygulanıyor.

 

Gezegenimiz için iyi olan işletmeler için de iyi olabilir

Sürdürülebilirlik hepimiz için kritik öneme sahip bir konu ve birçok işletmenin gündeminin üst sıralarında yer almaya devam ediyor. Ancak buna rağmen bu konudaki ilerleme hızının ne kadar yeterli olduğu tartışılıyor. Şirketlerin çoğu, sürdürülebilirliği stratejik bir hedef olarak görseler de ekonomik kaygılar nedeniyle çabaların sekteye uğradığını ifade ediyorlar.

Birçok şirket, uzun vadeli sürdürülebilirlik girişimlerinden ziyade müşterilerin daha hızlı hizmet ve daha kaliteli ürünlere yönelik algılanan beklentilerini karşılamaya odaklanıyor. Ancak, olası kısa vadeli etkilere rağmen sürdürülebilirlik hedeflerine bağlı kalmak yalnızca gezegen için değil, aynı zamanda işletmelerin kendileri için de aslında daha iyi kazanımlar sağlıyor. Vodafone Business Geleceğe Hazır araştırması da bunu doğruluyor: İş dünyası için iyi olan sürdürülebilirlik açısından da iyi olabilir ve aynı şekilde gezegenimiz için iyi olan, işletmeler için de iyi olabilir.

Hâlihazırda, Geleceğe Uygun işletmelerin aynı zamanda genel olarak daha sürdürülebilir oldukları görülüyor. Peki, bir işletmeyi geleceğe uygun kılan nedir? Geleceğe Hazır (FFTF) işletme tanımında  öne çıkan 6 özelliğe biraz daha yakından bakalım…

  1. Değişime karşı olumlu tutum: Değişimi bir fırsat olarak görüyorlar ve gelecekten heyecan duyuyorlar.
  2. Yeni teknolojiye açık olmak: İşle ilgili zorlukları teknolojinin gücüyle çözebileceklerinin farkındalar.
  3. Teknoloji planlarına sahip olmak: Teknolojinin, iş yapış şekillerini nasıl dönüştürebileceğine dair yol haritaları var.
  4. Ayrıntılı stratejiler: Geleceğe yönelik belgelenmiş, spesifik, finanse edilmiş ve ölçülmüş daha kapsamlı iş stratejilerine sahipler.
  5. Gelişen trendlerle güncellemek: İşlerini şekillendiren dinamikleri anlamaya çalışıyor ve önemli düşünce liderlerinden yardım alıyorlar.
  6. Uyumlu olmak: Yeni trendlere veya zorluklara hızla tepki verebiliyor ve diğer şirketlere göre daha hızlı pazara çıkabiliyorlar

“Geleceğe uygun” statüsü şirketlere birtakım somut iş etkileri sağlıyor. Bu somut etkilerden bazıları şöyle:

  • Daha Yüksek Kâr - ABD'deki 10 Geleceğe Hazır şirketinden 6’sı, Geleceğe Hazır olmayan şirketlerin yüzde 51'ine kıyasla, bir yıl öncesine göre daha yüksek kâr elde ediyor.
  • Daha İyimser Beklentiler: ABD'deki Geleceğe Hazır şirketlerinin yüzde 83'ü önümüzdeki beş yıl içinde daha yüksek kazanç öngörüyor; Geleceğe Hazır olmayan ABD şirketleri için bu oran yüzde 71.

 

Geleceğe Uygun Şirketler için 'Sürdürülebilirlik' Ne Anlama Geliyor?

Vodafone Business Geleceğe Hazır raporuna göre işletmelerin sürdürülebilirlik anlayışı, temel üç kategoriye ayrılabilir:

İş dayanıklılığı: Rapordaki işletmelerin yüzde 37’si sürdürülebilirliği çalışanların, eğitimin, becerilerin ve yerel toplulukların üzerinde yapabilecekleri kalıcı, olumlu etki olarak yorumluyor. Bununla birlikte 'dayanıklılık' aynı zamanda 'uzun süre dayanacak şekilde üretilmiş' ürünler ve dayanıklı tedarik zincirleri sunabilmek anlamına da geliyor.

Emisyonların azaltılması: Beklendiği şekilde, 'sürdürülebilirlik' enerji verimliliğini yükseltmek, yenilenebilir enerji kullanımını artırmak, karbon kullanımını azaltmak ve israfı en aza indirmekle de ilişkilendiriliyor. Sürdürülebilirliği emisyonların azaltılması olarak ifade eden şirketlerin oranı da yüzde 37’de bulunuyor.

Sürdürülebilir ‘ekosistemler’: Yüzde 19 oranında işletme için ise sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak, sürdürülebilir iş operasyonlarına geçmek anlamına geliyor. Bu, elektrikli araç kullanmak, atık su yönetimini iyileştirmek, daha sürdürülebilir üretim malzemeleri kullanmak veya sürdürülebilir tedarikçilere geçmek anlamına gelebilir.

Rapordan dikkat çeken bazı diğer bulgular ise şöyle:

  • Müşteri tercihleri: Geleceğe Hazır işletmeleri, sürdürülebilirlik amacı ve uygulaması söz konusu olduğunda müşterilerinin beklentilerinin yüksek olduğunu düşünüyor. İşletmelerin genel algısıyla karşılaştırıldığında, Geleceğe Hazır işletmeleri müşterilerinin sosyal konularda cesur bir duruşu olan sürdürülebilir şirketlerden satın almaya öncelik verdiklerini düşünüyor. Ancak bu müşteriler aynı zamanda yüksek ürün kalitesi ve ilgi çekici marka deneyimleri de bekliyor.

 

  • Sürdürülebilirlik için harekete geçmek: Geleceğe Hazır şirketler sürdürülebilirlik konusunda aktif rol üstleniyor. İklim değişikliğinin kaçınılmaz olduğuna inanıyorlar ve uyum sağlamak için gerçek adımlar atıyorlar. Vodafone Business araştırması, ortalama olarak tüm işletmelerin neredeyse yarısının uyum sağlamak için harekete geçtiğini ve daha büyük ölçekli şirketlerin bu yolda öncülük etme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak esnafların ve KOBİ'lerin üçte birinden fazlası da uyum sağlıyor. Tedarik zincirlerini, değer zincirlerini ve daha geniş etki alanlarını değiştirmeyi düşünüyorlar. Bu geçiş her büyüklükteki kuruluşu etkiliyor çünkü büyük işletmelerdeki değişiklikler kaçınılmaz olarak onları destekleyen küçük işletmelerde de değişikliklere yol açıyor.

 

  • İş birliğinin kilit önemi: Araştırmadaki şirketlerin önemli bir kısmı, diğer kuruluşlarla iş birliği yapmanın sürdürülebilirlik zorluklarının üstesinden gelmeye yardımcı olacağını düşünüyor. Bu doğrultuda sektörler arası işletmeleri, üniversiteleri, hayır kurumlarını, düzenleyicileri ve hükümetleri birbirine bağlayan daha geniş bir değişim 'ekosistem' yaratmak istiyorlar.

 

  • Yatırımcı tercihleri: İşletmeler, sürdürülebilirliği yatırımcıları çekmenin bir yolu olarak görüyor.

 

  • Teknolojinin kritik rolü: Geleceğe Hazır işletmelerinin yüzde 74'ü, ekonomiyi yeniden yapılandırmak ve daha sürdürülebilir hale getirmek için başka bir sanayi devriminin gerekli olduğuna inanıyor. Dolayısıyla bu işletmeler için teknoloji, ilerlemenin temel itici gücünü oluşturuyor. Yeni bir sanayi devrimine verilen destek, telekomünikasyon, inşaat, ulaştırma, imalat ve medya dahil olmak üzere birçok sektöre de yansıyor. Bazı şüpheci yaklaşımlara rağmen, birçok kişi teknolojiyi değişim için bir katalizör olduğu kadar iyileştirici bir unsur olarak da görüyor. Geleceğe Hazır işletmelerinin yüzde 85'i, teknolojinin, kaynakları nerede israf ettiklerini anlamalarına yardımcı olabileceği konusunda hemfikir.

Bu kapsamlı çalışmanın da gösterdiği gibi, sürdürülebilirlik girişimlerine bağlı kalmak büyümeyi teşvik etmenin daha iyi bir yolu olurken kısa vadeli avantajların uzun vadede karşılığını verebileceği açıkça görülüyor. 

İşletmenizi “Geleceğe Hazırlayacak” ürünleri görmek için tıklayınız.